Bu sayfayı yazdır

Dişhekimliğinde Altın Oran

 

Uyumlu bir ön diş dizisinde en etkili faktörler dişlerin boyut, şekil ve konumlarıdır. Hoş bir diş dizisinde orantı anahtardır ve hastanın yüzündeki karakteristik özellikler ile uyum içinde olmalıdır. Güzel görünmesi için ön dişler yüz morfolojisi ile uyum içerisinde olmalı ve diş arkı ile devamlılık göstermelidir. Diş hekimi, bu dişlerin formlarının ve pozisyonlarının oluşturulmasında doğal varyasyonlardan faydalanmalı ve dişlerin yüz hatları ve profil yapıları ile uyumlu olmasını sağlamalıdır. Uyumu yakalamak için hastayı bir bütün olarak gözlemlemeliyiz. Yüz uyumunu elde edebilmek için, tüm ön diş kompozisyonu bütün bir resim gibi ele alınmalı, yüz yapısının diğer elemanları da bu resmin çerçevesini oluşturmalıdır. Bilerek veya bilmeden, göze hoş görünen orantısal ilişkiler ancak belirli kuralların uygulanması ile yakalanabilir. İki parça arasındaki uyum ilişkisinde olduğu gibi, güzellik sayısal değerler ile bağlantılıdır.

Dişhekimliğinde "altın oran" terimi, diş dizisinin orantıları ile ilgili bir matematik teorisidir. Ancak dişler arasında orantısal bir ilişki oluşturmak başarı için tek başına yeterli değildir, diş ebatları ile yüz arasında da düzgün bir orantı yaratılması gerekir. Optik yanılsama ve perspektif efektler, bir cismin belirli bir konumdan gözlendiğinde deforme olmuş biçimde veya geometrik bir şekilde algılanmasına yol açabilir. Algılanan cisimden uzaklaştıkça, gözlemlenen cisimler boyutsal olarak küçülür ve görünümleri gerçek olandan farklılaşır. Bundan dolayı bir şeklin hiçbir zaman mevcut olduğu gibi algılanmadığı söylenebilir.

Eğer altın oranın orijinal tanımı diş hekimliğine uygulansa idi, ön dişler mükemmel ve herkes için tamamen aynı özellikte olan bir ilişki gösterirdi. Bu kulağa mantıklı gelse dahi, bu kuralı uygulamak çok zordur, çünkü pratikte hastalar farklı çene yapılarına ve farklı dudak ve yüz oranlarına sahiptirler.

Son dönemlerde, "tekrarlanan estetik dental oran" kavramı geliştirilmiştir. Bu kavrama göre, karşıdan bakıldığında, arkaya doğru devam eden dişlerin genişliklerinin oranı sabit kalmalıdır. Tekrarlanan estetik dental oranın kullanılması hekime daha fazla esneklik sağlar, bu nedenle estetik üzerinde yürütülen son araştırmalar tarafından sıklıkla desteklenmekte ve daha çok geliştirilmektedir. Doğal gülüşün, farklı karakteristik özellikler ve boyutlar sergileyen yüz ile ahenk içerisinde olması beklenmektedir. İdeal bir diş dizisi kavramı veya özel bir yüz tipi ile uyumlu bir ahenk elde etmek için bir formül mevcut değildir ve en iyi sonuçlara ulaşılabilmesi için hastanın sosyal ve kültürel faktörlerinin kendi algılamaları ve diş hekiminin sanatsal yetenekleri ile birleşmesi gerekir. Bu formüller sadece, diş hekiminin kendi sanatsal yetenekleri ve hayal gücü ile bir arada değerlendirdiği rehber ve araçlar olarak kullanılmalıdır.

Güzelliğin en iyi doğal diş dizilerinde mevcut olan çeşitlilik dolayısıyla yaratılabileceği fikrinin oluşmasındaki en önemli etken hastaların kendi beklentileridir. Bu nedenle, şekil ve geometrik dizilimlerden çok, elde edilen sonuçların etkileyiciliği üzerinde odaklanılarak porselen laminate veneerler geliştirilmiştir. Bir gülüşe genç bir görünüm kazandıran en önemli etken karakteristik özelliklerdir. Genç diş dizileri ve gülüşler, yaşlı diş dizileri ile karşılaştırıldığında belli karakteristik özellikler farklı orantılarda gözlemlenir. Dolayısıyla, hastanın yaşı, yüz görünümü, stil ve kişisel beklentilerinin dikkate alınmasına büyük özen gösterilmelidir. Estetik diş tedavisinin en önemli amacı, hastanın estetik öngörüleri içerisinde diş dizisini mümkün olan en doğal hale kavuşturmak olmalıdır.

 

Okunma 4606 defa